mesnevi 5. cilt kabak hikayesi ne demek?

Mevlana Celaleddin Rumi'nin "Mevlana'nın Mesnevisi" adlı eserinin beşinci cildinde yer alan "Kabak Hikayesi", manevi öğütler vermek amacıyla anlatılan bir hikayedir.

Hikaye şu şekilde başlar: Bir gün Hz. Musa, Tanrı'ya olan sevgisinden dolayı çok sevilen ve seçkin meleklerden birini ziyaret etmek için gökyüzüne çıkar. Bu melek öylesine sevgi dolu ve parlaktır ki, etrafını saran kesif bulutlar bile onun gücünden erir.

Hz. Musa, melek kabul edilmek için birtakım dışsal faktörlere ihtiyaç duyan ve sürekli kendisini başkalarıyla kıyaslayan insanların nasıl kabul edileceğini merak eder. Melek, Musa'ya bu konuda bir ders vermek için onu cennete götürür.

Cennete vardıklarında melek, Musa'ya cennetten bir dalparmak kabak getirir ve ona "Bu, insanların arasında sürekli kendisini başkalarıyla kıyaslayan ve dışsal faktörlere bağımlı olan kişilerin sembolüdür." der.

Sonra ikisi cennetten çıkar ve bir tarlaya giderler. Melek, cennetten getirdiği kabak parçasını toprağa gömer. Kabak parçası hemen toprağa kök salar, büyür ve bir süre sonra ormanda gezen bir tavşan tarafından fark edilip toplanır.

Tavşan kabaktan bir ısırık alarak kabuğunu yemeye başlar, ancak kabak acı gelir ve tavşan tüm gücüyle kabak parçasını geri çıkarmaya çalışır. Nihayet kabak avuçlaya gelir ve kabuk olmaktan kurtulur.

Melek, Musa'ya dönerek "İşte kabak, dış faktörlere bağımlı olan insanlar gibi sürekli kendi kabuğunu yemeye çalışır. Ancak dış etmenler, tıpkı tavşanın kabuğunu yemeye çalıştığı gibi acı gelir ve hiçbir şey elde edemezler." der.

Bu hikaye, insanların dış etkenlere bağımlı olarak mutluluğu aramasının anlamsızlığını ve içsel huzura kavuşmanın önemini anlatır. İnsanların kendilerini sürekli başkalarıyla kıyaslaması ve dikkatlerini dışarıya odaklaması, gerçek mutluluğu bulmalarını engelleyen faktörlerdir.